Tokio Hotel FanLarının Buluşma Noktası !!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Tokio Hotel FanLarının Buluşma Noktası !!

Tokio Hotel severLer buraya eğer sende bir Tokio Hotel fanıysan durma hemen üye oL !!
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

Rock Tarihi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Séna KauLiTz ~
Administrator
Administrator
Séna KauLiTz ~


Yaş : 29 Kayıt tarihi : 28/01/09 Mesaj Sayısı : 255 Nerden : zimmer 483'ten xD !
Rep Puanı
Rep Puanı:
Rock Tarihi Left_bar_bleue900/900Rock Tarihi Empty_bar_bleue  (900/900)
Rock Tarihi Vide
MesajKonu: Rock Tarihi Rock Tarihi EmptyPerş. Şub. 05, 2009 12:45 pm

rock müzik,
bünyesinde bir çok müzik türünü barındıran bir tür olarak rock and
roll'dan, and roll'un çıkarılmasıyla 1960 ların başında oluştu. rock
müziği oluşturan bu müzikal alt türler de, kendi içlerinde alt türlere
ayrılmışlardır. bu sebepten dolayı rock müziğin tarihini anlatırken,
başlangıç noktası olarak rock'n roll dan yola çıkarsak büyük bir hata
yapmış oluruz. çünkü; rock müziğini de içine alan pop müzik türleri bir
çok müzikal alt türlerin sentezinden meydana gelmiştir.

peki
müzik türleri arasındaki ilk etkileşim ne zaman, nerede ve nasıl
gerçekleşmiştir? bu sorunun yanıtını 1730'larda amerika'daki, sonradan
takılan ismi ile 'büyük uyanış'ta bulmak mümkündür. "büyük uyanışlar,
amerikan müziğini de derinden etkileyen dinsel bir uyanışın birbiri
sıra ortaya çıkan iki dalgasıydı."

birincisi dr. isaac watts
adındaki bir ingiliz'e ait "hymms and spirituali"nin (1701) londra'da
yayınlanmasıyla doğan ve 1739 boston baskısının yapılmasıyla
amerika'nın bütün kentlerinde etkisi hissedilen yeni bir müzik
anlayışının güneyin folk müziklerini etkilemesi sonucunda meydana
gelmiştir. ikinci uyanış ise 1780-1830 yılları arasında yapılan kamp
toplantılarında ortaya çıkan bir akımdır.

hıristiyanlaştırılmış
siyahlar ayinlerini yaparlarken afrika dinsel törenlerinde görülen
dairevi dans, çığlık atma, ritim tutma gibi öğeler dualara karışır.
böylece siyahlar beyazlardan aldıkları spirituallerin içine atalarından
miras kalan ritim ve coşkuyu katarak ortaya yeni bir tür müzik
çıkarmışlardır. bu aynı zamanda dini müzikte siyah-beyaz ayrımını da
doğurmuştur. beyazların spiritualleri oldukları yerde sayarken,
siyahların yaptıkları bütün ülkeye yayılmakla kalmayıp, ülke dışına da
çıkmıştır.

pek çok amerikan müziği gibi gospel de iç savaştan
sonra güneyde spirituallerin devamı niteliğinde ayrı bir tür olarak
kendini gösterir. spirituallere olduğu gibi gospellere de sadece
siyahlara özgü diyemeyiz; ama pek çok siyah kiliselerinde ve siyah
gurplarca icra edilmiştir.

19. yüzyılın sonunda kurulan
pentacostalis ve hoolines kiliselerinde, afrika müziğindeki el çırpma
ve ayakları yere vurma yoluyla yapılan müzik, gospel türünün ilk
örneklerini oluşturur. gospel tarzında spirituallerden farklı olarak bu
dünya ile ilgili vaatler daha baskındır; öbür dünya ise daha neşeli bir
dille anlatılır. amerika'da, dini içerikli müziğin yanı sıra halkın
ağızdan aktarım yöntemi ile günümüze kadar uzanıp gelen bir folk müzik
kültürü vardır.

en eski folk şarkıları ya solo olarak ya da
bir topluluk ile söylenmiştir. bu folk şarkılarına eşlik etmek üzere
keman, banjo ve gitarın girmesi ile ilk pop müzik türlerinin temelleri
atılmış olur. amerika'nın ilk pop müzik yıldızı jimmie rodgers'dir.
rodgers, country ve boogie-blues harmanlaması yaparak; hillbilly, folk
ve blues'dan aldığı sözleri birleştirerek country müziğin başlıca
dayanağı halini almıştır. "rodgers, blues'u ödünç alan değil de
hırsızlığını yapan ilk beyaz adam ve böylece country müziğin dominant
modu haline gelenlerin sentezini yapan sanatçı olarak düşünülebilir."

bu
yıllarda güney eyaletlerine yapılan ilk taşra gezileri sonucunda
paramounts records, blues müziğin babası olarak anılan blind lemon
jefferson'a ilk plağını yapar. bu tarihten sonra, jefferson, kendinden
sonraki bütün blues ve rock müzisyenlerini etkileyecek kalitedeki
parçalara imza atmıştır. rock'n roll; ragtime, blues, boogie, country,
gospel gibi müzikal alt türlerin harmanlanması sonucu oluşmuştur. bu
alt türlerden rock'a geçişteki son yapı taşı r&b'dur (rhtyhm and
blues).

bu geçiş esnasındaki en önemli kişilerden biri robert
johnson'dır. (1911-1938) esasında delta blues müzisyenleri içerisinde
charlie patton ya da skip james gibi ondan çok daha önemli isimler
olmasına rağmen johnson'un önemi; kişiliği ve yaptığı müzikle erken bir
rocker olmasından kaynaklanmaktadır. bluesdan rock'a geçişteki bir
diğer önemli olay ise elektirikli gitarın blues'da kullanılmaya
başlamasıdır.

elektirikli gitarı ilk kullanan blues müzisyeni
t. bone walker'dır. kendine has tekniğiyle, kendinden sonraki b.b.
king, freddy king, buddy guy gibi gitar sihirbazlarını etkilemeyi
başaran walker'da rock'a geçişte çok önemli bir rol üstlenmiştir.
1943-51 yılları arasında güneyden kuzeye yapılan göçler esnasında
piyanoyla nefeslilerle tanışan delta blues icracıları rock'n roll'a
geçişteki son müzik türü olan r&b'u oluştururlar.

bu müzik
türü, genel olarak bütün siyah müzik sitillerinin karışımından, blues
armonik yapısı ve formülü oluşmuştur. başlangıçta sadece siyahların
radyo istasyonlarında ve sokaklarda yaşayan r&b, orta sınıf beyaz
gençlerin bu müziği alışkanlık haline getirmesiyle birlikte popüler
hale gelir. gün geçtikçe artan talepler, yayınlanan r&b plaklarının
sayısının artmasına ve 25 mayıs 1949'da billboard müzik dergisi
listelerinde r&b adında yeni bir başlık açılmasına yol açar.

1953
yılında chords grubunun sh-boom adlı parçaları r&b listelerine
sığmayarak, popüler müzik listelerine geçer ve "1" numaraya kadar
yükselir. 1954-55 yıllarında aynı müziği beyazlar icra edince bunun
adını rock'n roll koyarlar. "ünlü rock'n roll piyanisti fats domino
'biz rock'n roll'a 15 yıl öncesine kadar new orleans'da r&b derdik"
demiştir.

rock'n roll, gençler arasında o kadar rağbet görür
ki, hem endüstriye karşı en radikal çıkışların kaynağı, hem de müzik
endüstrisinin en yağlı geçim kaynağı konumuna gelir. rock'n roll'un
r&b'den farklılaşıp kendine özgü bir müzik türü halini almasını
sağlayan en önemli kişiler elvis presley ve chuck berry'dir.

rock'n
roll'un büyük kralı evis presley r&b'yle, country ve hillbilly
müziklerini çok iyi kaynaştırmıştır. chuck berry ise kendinden önceki
gitarcıların tekniklerini sentezleyerek rock'n roll'un ilk gitar
kahramanı olmuştur. zaten ikisinin de asıl şöhretleri bu birleştirici
güçlerinden ve kendilerinden sonraki bütün rock müzisyenlerini
etkilemelerinden gelmiştir. fakat endüstri rock'n roll'u çok çabuk
yutmuştur.

araştırmacıların çoğu 1950'lerin sonunun rock'n
rollmüziğinin de sonu olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır.
1950'lerin sonunda en ünlü rock'n roll müzisyenlerinden olan elvis
presley askerde, buddy holly ölmüş, chuck berry ise hapistedir. 1959-63
yılları arasında rock müziğinde bir boşluk yaşanmış olarak
düşünülebilir. fakat, işte tam bu yıllarda sonradan "60 gençliğinin
lideri" ünvanını alan bir müzisyen, bob dylan ortaya çıkar.

dylan'ın
ilk üç albümündeki müzikler ne folk müziği ne de rock'n roll müziği
içerisinde tanımlanmıştır. dylan, şarkılarında siyah düşmanlığının
inatla sürmesinden, savaşın anlamsızlığından, sevginin öneminden,
dünyanın güzelliklerinin hızla yitip gitmesinden bahsetmiştir.

amerika'da
gerçekleşen bu müzikal gelişimler bütün dünya gençliğini, ama en çok
ingiliz gençliğini etkilemiştir. çocukluklarından beri rock'n roll
müziğiyle büyüyen ingiliz gençleri arasından birçok müzisyen çıkmış;
bunlar beatles, rolling stones, animals gibi ilk rock topluluklarını
kurmuşlardır. bu gruplar, ilk zamanlarda amerikan müziğinin alt
türlerinden etkilenmişler, fakat kısa bir süre sonra kendilerine özgü
yapıları ortaya koyarak gerçek anlamda rock müziği yapmışlardır. bu
gruplardan ilk piyasaya çıkanı beatles, kuruluşundan bir iki sene
sonra, ilk albümlerindeki blues, boogie, gospel şarkı ailelerinin
parçalarını kopya etmekten ve rock'n roll'a yakın parçalar yapmaktan
yavaş yavaş vazgeçmeye başlamıştır.

en son olarak rock'n roll
şarkılarını kullanmayı 1965 yılındaki help albümünde yer verdikleri
larry williams'a ait "dizzy miss lizzy" parçasının uyarlamasıyla sona
erdirmişlerdir. aralık 1965'de "rubber soul" albümünü yayınladıklarında
tamamen özgün yapıya geçiş böylece tamamlanmış olur. işte bu
gelişmelerin ardından rock'ın engellenemez yükselişi de başlamış olur.

eric
clapton'ın içinde bulunduğu gruplar, özellikle cream çok büyük
başarılara imza atar. beatles çılgınlığı durulur gibi olurken sahneye
eric clapton adıyla dünyanın en iyi gitar virtüözlerinden biri çıkar.
artık devir ingiltere duvarlarının "clapton is god"(clapton tanrıdır)
yazılarıyla dolmasının devridir.

1960'ların sonu, dünyada
gençlik hareketleri olarak nitelendirebileceğimiz bir başkaldırının en
üst düzeye eriştiği yıllardır. gitgide büyüyen nükleer savaş tehdidi,
amerika'nın vietnam'ı acımasızca savaşa sürüklemesi, birçok
vietnamlı'nın ve amerikalı'nın bu savaşta ölmesi çarkları harekete
geçirmiş, çiçek gücü hareketi böyle bir ortamda ortaya çıkmıştır. artık
rock müziğin konusu ağırlıklı olarak dünya sorunları ve çözüm yollarını
da içermektedir.

ünlü "savaşma seviş" sloganı bu hareketin bir
ürünüdür. çiçek gücünüoluşturanların çoğunluğu orta sınıf beyaz
gençlerdir. bu insanlar "hippi" olarak adlandırılmışlardır. genel
olarak o devirlerde bu hareket neredeyse bütün rock gruplarından destek
almıştır. bu yıllarda doğu dinlerine olan ilgi de artmış, hatta beatles
elemanları hindistan'a tanınmış hindu hoca maharishi yogi'yi ziyarete
gitmişlerdir.

rock'taki bu doğu modasıyla birlikte
müzisyenlerin vedinleyicilerin uyuşturucuya olan ilgileri de bir anda
artmış veözellikle lsd, henüz yasaklanmadığından asprin kadar çok
kullanılır hale gelmiştir.fakat çok kısa bir süre içinde çiçek çocuk
olmak da bir "moda" haline getirilir vehareket neredeyse hiç bir sonuca
ulaşamadan son bulur.üstelik hippilerin bazıları zaman geçtikçe kaba
tabiriyle tam bir düzen adamı,düzenin savunucusu olurlar. bunlara en
iyi örnek a.b.d. başkanı bill clinton'dır.

bu dönemlerde çiçek
gücü hareketinden etkilenip, vietnam'a gitmeyi reddeden
clınton,şimdilerde irak'a bombalar yağdıran bir ülkenin devlet başkanı
sıfatını taşımaktadır. 1960-70'ler rock tarihi açısından çok çeşitli ve
önemli grupları içinde barındırmıştır. beatles, the animals, the doors,
rolling stones, the who gibi gruplar hep bu tarihlerde çıkmışlardır.

65-70
arasında kurulan pink floyd, deep purple, led zeppelin, yes gibi
gruplar da artık mega rock gruplarıdır. bu gruplar sayesinde rock, hiç
olmadığı kadar popüler olup, ciddiye alınmaya başlanmıştır. rock
müzisyenleri kendilerini klasik müzik icracıları gibi görmeleri de bu
döneme rastlar. o zamanların en ateşli tartışması rock'ın bir sanat
müziği olup olmadığıdır.

70'lerin ikinci yarısına gelindiğinde
rock artık plak satışları ve konser gelirleriyle müzşk endüstrisinin en
iyi geçim kaynağını oluşturmaktadır. rock müzisyenleri milyonlarca
dolarlık elektronik aletlere sahiptiler ve hepsi çok zengin olmuşlardı.
bu mega rock grupları ne yaparsa yapsın sattığından dolayı plak
şirketleri yenilere hiç şans tanımamakta veya tanısalar bile
müziklerini onlar gibi yapma şartı koymuşlardır. işte punk rock tam bu
sıralarda kendini gösterir.

punk da diğer hiçbir rock türünde
görülmeyen şiddet, kargaşa ve kaos vardır. punk, rock'ın karanlık
kanadını gözler önüne sermiştir. 60'lı yıllarda newyork'un garaj
gruplarından çıkan velvet underground punk'ın ilk tohumlarını atan grup
olarak gösterilebilir. ancak bu görüşü ilk punk topluluklarından biri
olan sex pistols kabul etmeyerek tepki göstermiştir.

punk'ta
kesinlikle kalite ve hoşa gitme kaygısı yoktur. punkçılar
1960-70'lerdeki rock müziğine ve tabii ki rockçılarada lanet okurlar;
çünkü onlara göre rock artık para, şan, şöhret aracı olarak
kullanılmaya başlanmıştır. 70'li yılların uzun ve karışık soloları ile
dolu parçaları yerine kısa ve özentidiz çalıp söylerler. hatta sex
pistols o kadar basit ve ilkel çalar ki, izleyenler ister istemez "bunu
ben de çalabilirim" gibi bir kanıya kapılır. böylece ingiltere de bir
çok punk grubu doğmaya başlamıştır.

endüstrinin en büyük
düşmanı olmasına rağmen punk çılgınlığı da diğer bütün rock
çılgınlıkları gibi kısa sürede endüstri tarafından yutulup "moda"
haline getirilmiştir. punk giysileri en lüks mağazaların vitrinlerinde
birbiri ardına boy gösterir olmuştur. 80'lere gelindiğinde bir çok rock
müzik türü icra halindeyken bir heavy metal patlaması yaşanır. bence
heavy metal müziğini anlatan en iyi sözcük "kargaşa" dır.

bütün
heavy metal gruplarının faaliyet alanları farklıdır. bu müzik türünün
içinde komünizm,faşizm, anarşizm, devrimcilik, sadizm gibi biribirinden
çok kopuk anlamları bulmak mümkündür. heavy metal bu çok renkliliği
sayesinde bir çok alt dallara ayrılmıştır. fakat hepsinde ortak olan
bir şey vardır; küfür. kimi devlete kimi siyahlara kimi tabulara küfür
eder ama muhakkak küfür eder. 90'lara gelindiğinde beklenen yeni rock
anlayışı amerka'nın seatle adlı kentinden gelir.

bu kentte
kurulan garaj gruplarının önce amerikaya sonra bütün dünya ya açılması
ile birlikte bir "grunge" çılgınlığı yaşanır. hele nirvana'nın
nevermind albümü bu yeni, alternatif rock' bütün dünya ya kabul
ettirir. bugün pearl jam, soundgarden, faith no more,red hot chilli
peppers, therapy gibi gruplar sayesinde rock tekrar bir canlanma
içerisine girmiştir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.rockturk.eniyiforum.org
tommanyak
Isınan TH fanı <3
tommanyak


Yaş : 30 Kayıt tarihi : 29/01/09 Mesaj Sayısı : 238 Nerden :
Rep Puanı
Rep Puanı:
Rock Tarihi Left_bar_bleue35/900Rock Tarihi Empty_bar_bleue  (35/900)
Rock Tarihi Vide
MesajKonu: Geri: Rock Tarihi Rock Tarihi EmptyPaz Şub. 15, 2009 2:26 pm

güzel paylaşım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Rock Tarihi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Tokio Hotel FanLarının Buluşma Noktası !! :: Rock Köşesi :: Rock Hakkında -
Yetkinforum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar